Venedikte gezilmesi gereken yerler
San Marco Meydanı (İng: St Mark’s Square, İta: Piazza San
Marco), dünyadaki en güzel meydanlardan biridir ve üç tarafı Procuratie
Nuove, Procuratie Vecchie ve Ala Napoleonica ile çevrilidir. Dördüncü tarafta
ise görkemliSan Marco Bazilikası (Kilisesi) ve birkaç adım ötesinde 15. yüzyıldan
kalma Torre dell’orologio Saat Kulesivardır. Bu tarihi yapılar
Venedik İmparatorluğu’nun varlığını ve gücünü göstermektedir.
Meydan Venedik’teki en alçak noktalardan biridir. Özellikle Ekim –
Mart aylarında meydana ulaşım Acqua Altaadı verilen yüksek dalgalar
nedeniyle mümkün olmayabilir. Fakat bu, turistler için farklı bir tecrübedir.
San Marco Meydanı tarihe tanıklık etmiş bir yerdir. Günümüzde ise meydan
çeşitli festivalleri, protestoları ve güvercinleri görebilirsiniz. Meydan, bir
manastır bahçesi olarak yapılmıştır fakat daha sonra Venedik dini ve politik
merkezi haline gelmiştir. San Marco’da bir yandan tarihi koklarken bir yandan
da şık restoran, kafe, otel, banka ve dükkanları görebilirsiniz. Ünlü moda
markalarını San Marco’da görmek sıradan bir olaydır.
Meydanın orijinal adı Piazza San Marco iken İngilizcede St.
Mark’s Square olarak bilinir. Meydan, Napolyon tarafından “Avrupa’nın resim
odası” olarak adlandırıldığı düşünülür. San Marco Meydanı’nda
insan sesleri trafiğin gürültüsüne karışır. Venedik’te görülmeye değer yerlerin
başında gelir.
San
Marco Bazilikası
San Marco Bazilikası, (İtalyanca: Basilica di San Marco a Venezia, İngilizce: Saint Mark's Basilica), San
Marco Meydanı'nda yer alan Bizans mimarisi sanatının en iyi bilinen örneklerinden biri olarak şehrin
en meşhur kilise yapılarından
biri olan bir katedraldir.
YapıDüka'nın Sarayı'na
bitişik ve bağlantılıdır. Orijinal olarak yapı Venedik dükalarının şapelidir ve şehrin katedrali
değildir. 1807 yılından beri
Venedik Patriği'nin, Venedik piskoposluk ruhani dairesi Roma Katolik
Başpiskoposunun ikametgahıdır.
Yapının zengin dizaynı için, Bizans
mozaikleri Venedik'in zenginlik ve gücünün bir sembolu olarak yaldızlandı.
11nci yüzyıldan beri yapı onun takma adı Chiesa
d'Oro (Church of gold) altın kilise ile bilinir.
1
Tarih
San Marco Bazilikası'nın ön cephe kapısında bulunan beşkemerin birincisi (San Alipio kemeri). Lunnette
(hilal şeklindeki duvar resmi)'te Marko'ya ait röliklerin getirilişini anlatan mozaikyer almaktadır. Mozaiktaki San Marco
Bazilikası'nda 1204'teConstantinopolis'in hipodromundançalınıp getirilen dört at heykeli de görülmektedir. Altında Venedik'i
temsil eden kanatlı aslan, MarkosLuka, Mata'yı temsil eden ve ellerinde incili tutan aslan, boğa,kartal ve insan (melek) motifleri yer almaktadır.
Yapı ilk olarak 828 yılında Venedikli
tüccarların İskenderiye'den
Evangelist Aziz Marko'ın kutsal emanetlerini çaldıklarında yapıldığı zaman Düka'nın Sarayı'nda
geçici bir yapıydı. Yeni kilise 976 yılı isyanında yandı, 978 yılında ise
yeniden inşa edildi ve 1063'ten beri günümüzdeki basilikanın ana şekline uygun
çalışma tekrarlandı.
Basilika 1094 yılında kutsandı, aynı yıl
güya Aziz Marko'nun vücudu bir sütun içinde Venedik Dükası Vitale
Falier tarafından
keşfedildi. Yapı ayrıca aşağı bir kuleyle birleşir (şimdi Aziz Marko'nun hazine
odasıdır), bazılarınca Düka'nın Sarayının orijinal bir kısmı olduğuna inanılır.
13.ncü yüzyılın ilk yarısı içinde kilisenin
girişi (veya lobi alanı) ve yapının ön cephesi inşa edildi, mozaiklerin çoğu
tamamlandı ve kubbeler daha yüksek
odunla kaplandı, kubbeler Gotik mimari tarzında yeniden inşa edilen Düka'nın Sarayı'na
uyum sağlaması açısından kurşunla kaplandı.
Ayrıca San Marco Bazilikası 2009 Kasım
ayında piyasaya sürülen Assassin's Creed II adlı oyunda da aynı şekilde
görünmektedir.
Büyük
Kanal
(İngilizce:Grand
Canal), (İtalyanca: Canal Grande, Venetian: Canałasso) Venedik, İtalya'da bir
kanaldır. Şehirde büyük su trafiği koridorunu şekillendir. Genel taşıma deniz
otobüsleri ve deniz taksileri tarafından sağlanır. Fakat pek çok turist burayı gondollar
ile gezip görür. Kanalın bir ucu Santa Lucia demiryolu istasyonu yakınındaki
Venedik denizkulağında,
diğeri Saint
Mark Basin içindedir.
Kanal iki ucu ortasında geniş bir S şeklini alır. Kanal 3.800 metre uzunluğunda
ve ortalama dip derinliği ise 5 metredir.
Açıklama
Büyük Kanal kıyısında 170 den fazla güzel
yapı sıralanır. Bunların çoğu 13ncü/18nci yüzyıla tarihlenir ve Venedik Cumhuriyetitarafından yaratılan refahı ve sanatı gösterir. Venedik
asilzade aileleri zenginliklerini göstermek için uygun saraylarında büyük
masraflara yönelirler. Bu yarışma vatandaşların gururunu açığa çıkarır ve
denizkulağı ile derin bağlantısını
2
Bunların içindeki çoğuBarbaro
Sarayları, Ca' Rezzonico, Ca' d'Oro, Palazzo
Dario, Ca'
Foscari, Barbarigo
Sarayı ve
Venier dei Leoni Sarayı'dır. Kanal boyunca
kliseler uzanır ve bunlar içinde Santa Maria della Salute basilikası da vardır. Yüzyıların eski geleneği olan
tarihsel kürek veya yelken yarışı her yıl Kanalda ölümsüzleştirilir.
Şehir
trafiğinin kanal boyunca ilerlemesi nedeniyle 19ncu yüzyıla kadar sadece bir
köprü o da Rialto Köprüsü Kanalı karşıdan karşıya geçiyordu. Günümüzde buna ilave
iki köprü ile kanal üzerindeki köprü sayısı üçe ulaşmıştır. Bu iki köprü Yalınayak Köprüsü, Accademia Köprüsü olup Santiago Calatrava tarafından dizayn edilen dördüncü köprü yapım aşaması
altında olup tren istasyonunu araçlara açık alan olan Roma Meydanı alanaına
bağlayacaktır.
Palazzo Ducale
Palazzo Ducale (İtalyanca: Il palazzo
Ducale di Venezia), Venedik'te bulunan gotik tarzda
yapılmış bir saraydır. Saray
Venedik dükalarının köşküdür.
Sarayın iki tarafı daha çok Venedik logununa ve San Marco
meydanına veya daha fazla Meydana bakar. Alt katta bir dizi kemer kullanımı
"yerçekimine meydan okuyan" bir görüntü doğurur. Ayrıca renklerin
etkili zıt kullanımı vardır (Burada sunulan resim uzak mesafeden dolayı bu
durumu yansıtmaz).
Günümüzdeki saray büyük ölçüde 1309-1424
yılları arasında yapıldı ve belki de Filippo Calendario tarafından dizayn
edildi. Saray oldukça küçük olan bir kale üzerine inşa edildi. Giovanni ve Bartolomeo
Bon 1442 yılında Porta
della Carta yı inşa ettiler.
Bu Sarayın Piazzettatarafında
olan geç-gotik tarzında bir anıtsal kapıdır. Bu kapı merkez avluya
açılmaktadır.
Saray 1574 yılındaki bir yangında kötü bir
şekilde zarar görür. Daha sonraki yeniden inşa etme çalışmalarında orijinal gotik
tarzına,Palladio'nun alternatif neo-klasik tarzını önermesine rağmen
riayet edilir. Fakat bazı klasik örnekler vardır. Örnek olarak onaltıncı
yüzyıldan beri saray İç çekme Köprüsü'yle hapishaneye bağlanmıştır.
Dükalık residansı olduğu kadar, saray Venedik Cumhuriyeti'nin politik kurumlarına şehrin Napolyon işgaline kadar
ev sahipliği yapmıştır. Venedik, aristoktarik seçkin kimselerce yönetiliyordu,
fakat vatandaşlar için yazılı şikayetlerini Bussola odası olarak bilinen yere verme
imkânları vardı.
Rialto
Köprüsü
Rialto Köprüsü (İtalyanca: Ponte di Rialto)(İngilizce: Rialto Bridge) İtalya, Venedik'te Büyük Kanal üzerindeki dört körüden biridir. Köprü kanal üzerindeki
en eski olanlardan biridir ve olasılıkla şehrin en ünlüsüdür.
Tarih
Büyük Kanal üzerinden köprü ile ilk geçiş
1181 yılında Nicolò
Barattieri tarafından
yapılan pontoon
köprüsüyle oldu. Köprü
"Ponte della Moneta" (para köprüsü) olarak adlandılmıştı, tahmin
edilirki darphane onun doğu girişinde bulunuyordu.[1]
Doğu kıyısındaki Rialto pazarının önemi ve
gelişmesi yüzen köprü üzerindeki trafiği artırdı. Bu nedenle 1255 yılında onun
yerini bir ağaç köprü aldı.[1]
3
Bu yapı hareket edebilir orta bölümde
eğimli iki rampa içeriyordu ve uzun gemilerin geçebilmeleri için
yükseltilebiliyordu. Pazar ile bağlantısı sonunda köprünün isminin değişmesine
yol açtı. 15nci yüzyılın ilk yarısında iki sıra dükkân köprü boyunca inşa
edildi. Kiralar devlet hazinesine bir gelir getirdi ve bu da köprünün bakımına
yardım etti.
Tahta köprülerin
bakımı hayati önem taşır. 1310 yılındaki Bajamonte
Tiepolo'nun yönettiğiDevrimde köprü kısmen
yandı. 1444 yılında ise bir gemi geçiş törenini seyredenlerin ağırlığı altında
çöktü ve 1524 yılında tekrar çöktü.
Köprünün yeni inşasının taş olarak
yapılması düşüncesi ilk defa 1503 yılında önerildi. Geçen on yıllarca birçok
proje göz önünde tutuldu. 1551 yılında yetkililer, diğer şeyler içinde Rialto
Köprüsü'nün yenilenmesiyle ilgili önerilerin sunulmasını istediler. Jacopo
Sansovino, Palladio ve Vignola gibi meşhur
mimarlar dahil olmak üzere pek çok plan teklif edildi. Fakat hepsi birçok kemerli
klasik yaklaşımı kapsıyordu bunların yapıya uygunsuz olduğu kararına varıldı. Michelangelo bile köprü
dizayncısı olarak düşünülmüştü.
Günümüzdeki taş tek kemerli
köprü, Antonio
da Ponte – dizayn
edildi ve sonuçta 1591 yılında tamamlandı. Bu köprü yapılmış olan tahta
köprünün olağanüstü bir benzeridir. Köprü mühendisliği korkusuzca gözönünde
tutulur ki mimar Vincenzo Scamozzigelecekteki yıkıntıyı önceden bildirmiştir. Köprü
Venedik'in sembollerinden biri olarak kendini eleştirenlere meydan okumuştur.
SCUOLA GRANDE DI SAN ROCCO
Frari
Santa Maria Gloriosa Bazilikası
(İtalyanca:Basilica di Santa Maria Gloriosa dei
Frari), genellikle Frari olarak isimlendirilir kuzey İtalya, Venedik'te bir
kilisedir. Şehrin en büyük kiliselerinden biridir ve küçük basilika statüsüne
sahiptir. San Polo bölgesi merkezinin Frari alanında yer
alır.
Fransiskanlara 1250 yılında bir kilise inşa
etmeleri için toprak garanti edildi, fakat yapı 1338 yılına kadar tamamlanmadı.
Günümüzdeki kilisenin yapım inşası bir yüzyıldan daha fazla zaman aldı. Çan
kulesi San Marco'nun çan kulesinden sonra ikinci en uzun çan kulesi olup 1396
yılında tamamlandı.
Görkemli yapı tuğladan inşa edildi ve
şehrin İtalyan Gotik mimari tarzında inşa edilmiş olan üç dikkate değer
kiliselerinden biridir. Venedik kiliselerinin çoğunda olduğu gibi, dış kısım
oldukça düzdür. İç kısım ise geç ortaçağ dönemindeki kilise stilini içerir.
Frari bir cemaat kilisesidir. Diğer cemaat kiliseleri
ise San Barnaba, San Ludovico Vescovo, Santa Maria del Soccorso ve Santa
Margherita'dır.
LIDO DI VENEZIA
BILGI YOK
Fenice
Tiyatrosu
Fenice
Tiyatrosu (ya da
yaygın kullanımı ile La Fenice) İtalya'nin Venedik kentinde
bulunan ve İtalya'nin en önemli sayılan [1]opera-evlerinden
biridir. İsmi Feniks kuşundan
gelmektedir ve bu mitik kuş gibi, ilk defa 1792'de açıldıktan sonra Fenice Tiyatrosuda birkaç kere
yangın geçirip kül olmuş (1789, 1846 ve 1996'da) ve her
seferinde yeniden inşa edilmiştir. En son 1989'daki yangınından sonra tekrar
inşa edilmiş ve Kasım 2004'de La Traviata eserinin
temsili ile yeniden açılmıştır.
Tarihçe
1789'da
Venedik'te ana tiyatro binasi olan San Marco mahallesindeki "San
Bernedetto Tiyatrosu" yandi ve sehrin asillerinden kurulu bir komite yeni
bir tiyatro salonu yapmak icin mimar Gain
Antonio Selva'yi gorevlendirdi. Bu yeni bina 1792'de
bitirilip 16 Mayis1789'da opera bestecisi "Giovanni
Paisiello"'nun bestelemis oldugu "Agribente'nin Oyunlari" adli
bir opera ve bale ile hizmete acildi.
Bu yeni
tiyatro binasi Italyan ve Avrupa kulturunde cok un kazanarak "Opera"
eserleri, "tiyatro oyunlari", "baleler" ve klasik muzik
konserleri icin Venedik'in bas tiyatro binasi oldu. 1832de bir yangin ile tiyatro binasi tumuyle
yandi ve eski sekiline sadik kalinarak mimarlar "Gaimbattista" ve
"Tomasso Maduna" ile ic dekorasyoncu "Tranquilo Orsi"
tarafindan yeniden yapildi .
1820 ile
[[1839][] arasinda cok taninan lirik Italyanca opera eserlerinin
yapimlanmasinda unlu mizansen yapicisi "Francesco Bagnara" bu
tiyatroda gorev yapti ve mizansen hazirlamak icin yaptigi eskizler Museo
Correr'de sergilenmektedir. 1844de buyuk Italyan
opera bestecisi Giuseppe Verdi'nin Hernani, Attila, Rigoletto, La Traviata ve Simon Boccanegra operalarinin promiyerleri bu opera-evinde temsil edildi.
Birinci Dunya Savasi'ndan sonra da Fenice Tiyatrosu Italyan operesinin bas
opera-evlerinden biri olmaya devam etti. Modernist Igor Stravinski, Benjamin Britten ve Sergey
Prokofief'in opera eserlerinin promiyerleri bu
tiyatroda yapildi. 29 Ocak 1996'd tiyatro
binasi bir kundakcilik sonucu yangin gecirip tumu ile harabeye dondu.
Venedik
eyalet ve sehir yorel idareleri, Italyan merkezi hukumeti ve UNESCO mali
destegiyle 68 yil suren bir insaatla ve 60 milyon Avro sarfi ile
ucuncu defa Fenice Tiyatrosu eski cephesini kaybetmeden yeniden yapildi. Kasim
2004'de La Travita eserinin temsili ile yeniden acildi.
Ahlar
Köprüsü
|
|
Ahlar
Köprüsü (İngilizce: Bridge of
Sighs, İtalyanca: Ponte dei
Sospiri), Venedik'teki birçok köprüden biridir.
Etrafı çevrili olan köprü beyaz kireç taşından yapılmıştır ve pencerelerinde taştan ızgaralar vardır.
Rio di Palazzo üzerinden geçen yapı, eski
esirleriVenedik Cenova Saraylarındaki sorgu odasına götürmek için kullanılırdı. Antonio Contin
(Antonio
da Ponte'nin amcası) tarafından tasarlanmış ve 1602 yılında inşa
edilmiştir.
Ahlar
Köprüsü'nden görülen, mahkûmların hücrelerine gitmeden
önce Venedik'in görmüş
oldukları son manzarasıydı. Köprünün ismi, (19. yüzyılda Lord Byron tarafından
verilmiştir) esirlerin hücrelerine götürülmeden önce Venedik'in manzarasını son
defa görecekleri telkininden gelmektedir. Gerçekte, sorgulama günleri ve
yargısız infazlar köprünün inşa tarihinden önce bitmiştir ve saray çatısının
altındaki hücreler çoğunlukla ikinci derecedeki suçluları barındırmıştır.[1] Ayrıca,
pencereleri kaplayan taş ızgaralar nedeniyle köprünün içinden fazla bir şey
görmek mümkün değildir.
Santa
Maria della Salute Bazilikası
Bazilikası (İtalyanca: Basilica di Santa Maria della
Salute, İngilizce: (Basilica
of St Mary of Health/Salvation), genel olarak basitçe Salute (sağlık) olarak bilinir. Venedik'te
meşhur bir kilise olup, dar bir yarım ada üzerinde Büyük Kanal ve Canale della
Zattere arasında konumlanır. Küçük bir bazilika statüsünde
iken onun süslü ve kendine özgü profili ve konumu onu İtalya'da resmi en çok
çekilen kiliseler arasına koyar.
Tarih
1629 yılı
Yaz ayı başlarında İtalya'da Venedik'e başlayan ve 1629-1631 yılarında etkiki
olan bir veba salgını nüfusun yaklaşık üçte ikisini öldürdü. Kiliseye yapılan San
Rocco ve San Lorenzo Giustiniani'ye adanmış dualar ve geçit töreni alayları kadar
tekrarlanan kutsal ayın gösterileri salgın hastalığın devam etmesini
durduramadı. Daha önce 1575-76 yıllarında olmuş olan veba salgınına bir mimari
cevap olarak mimar Andrea Palladio'ya
yaptırılmış olan Il Redentore Kilisesi'nin
bir yansıması olarak Venedik Senatosu 22 Ekim 1630 yılında yeni bir kilisenin
yapılmasına karar verdi. Bu kilise Meryem
Ana'ya ("Virgin Mary") adanacaktı.
Bu birçok nedenden dolayı Cumhuriyetin koruyucusu olacağı düşünülmüştü.
Ayrıca, 21
Kasım günü yılda bir defa olarak Meryem Ana'nın tanıtım festivali olarak Festa della Madonna della Salute olarak bilinen bu festivalde Senatonun
kiliseyi ziyaretine karar verildi. Şehrin memurları, vebadan kurtuluşa bir
şükran borcu olarak San Marco meydanından kiliseye saflar halinde yürürler. Bu
olay Büyük Kanalı özel olarak dubalar ile hazırlanmış olan köprü üzerinden
geçerek yapılır ve bu Venedik'te hala büyük bir olaydır.
San Marco
Meydanı'ndan bir tören alayının kolayca geçmesine olanak sağlayacak uygun bir
yere bu yapının yapılabilmesi için şimdiki yer sekiz potansiyel yer arasından
senatörleri bu yere yöneltti. Bu yer San Giorgio, San Marco ve Il Redentore ile
ilişkisi nedeniyle taraflı olarak seçildi. Roma'nın Venedik'teki temsilcisi,
kilisenin ve bu yerdeki papazlik okulu sahibi patrik ile anlaşmazlık sorunu
çözüldü ve 1631 yılında bazı yapıların kökünden yıkımına başlandı.
Yapının
dizaynı için bir yarışma yapıldı. Bu yarışmaya sunulan onbir öneriden (bunlar
içinde Alessandro Varotari, Matteo Ignoli ve Berteo Belli'nin dizaynları da vardı)
sadece iki öneri final için seçildi. Mimar Baldassare Longhena yeni kilisenin dizayncısı olarak seçildi. Sonuçta kilise
1681 yılında Lenghana'nın ölümünden önce tamamlandı. Finale kalan ikinci
dizaynın mimarları ise Antonio Smeraldi (il Fracao) ve Zambattista
Rubertini'ydi.
Venedik
Senatosu, 66 kabul, 2 çekimser 29 karşıt oyla kilisenin dizayn yetkisini 26
yaşındaki Longhena verdi.
Santi
Giovanni ve Paolo Kilisesi
İtalyanca:Basilica
di San Giovanni e Paolo, Venedik konuşma dilinde San Zanipolo olarak bilinir ve kuzey İtalya'da Venedik'tedir.
Şehirdeki en kocaman kiliselerden biridir ve küçük bazilika statüsüne
sahiptir. Kocaman tuğla yapı İtalyan Gotik mimari tarzında yapılmıştır.
Venedik'teki Dominikan mezhebinin başlıca kiliselerinden olup, kalabalık cemaat
topluluğuna vaız için inşa edilmiştir.
1246 yılında dük Jacopo
Tiepolo, bataklık arazisini Domonikanlara
rüyasında bir küme beyaz güvercinin arazi üzerinden uçtuğunu görmesi üzerine
bağışlamıştır. Günümüzdeki kilisenin yapımına başlandığında ilk kilise 1333
yılında yok olmuştu. Kilise 1430 tarihine kadar tamamlanmadı.
Kilisenin geniş iç kısmı anıtlar ve
yağlıboya tablolarını içermektedir. Olağanüstü bir Bizans sanatı eseri olan
barış kraliçesi anlamındakiMadonna della Pace heykeli kilisenin güney yan kısmı
şapeline taşınmıştır ve "Siena'lı Caterina" nın bir ayağı kilisenin
başlıca ana kutsal emanetleridir.
San Zanipolo bir cemaat kilisesidir. Diğer
cemaat kiliseleri ise San Lazzaro dei Mendicanti, Ospedaletto ve Beata Vergine Addolorata dir.
Ca'
Rezzonico
Dizayn
Ca' Rezzonico kanalın sağ kıyısında
bulunur, bu noktada Rio di San Barnaba ile bağlanmaktadır. Bu yer önceleri Bon
ailesine ait ikiev şeklinde
kullanılıyordu, diğeri Venedik'in "patrician" ailesiydi. 1649 yılında
ailenin reisi Filippo Bon, bu yerde geniş bir saray inşa ettirmeye karar verdi.
Bu amaç için Venedik barok stilinin
önde isimlerinden Baldassarre Longhena'yı görevlendirdi. Bu stil yavaşça çiçeksel gotik stilin
yerini alıyordu. Maalesef, ne mimar nede müşterisi sarayın tamamlanmasını
görmedi. Longhena 1682 yılında öldü. Filippo Bon parasal çöküşe uğradı
Dizayn, ön yüzü kanala bakan üç katlı
mermer yapıydı. Ana katlara iki sıra balkonun narin tasarımı binanın barok
dizaynı ve dekorasyonunu aksettirmektedir. Saray bugün, gerçi mimarı Giorgio
Massari tarafından
1756 yılına kadar bitirilmemesine rağmem bu formu takip etmektedir. Massarinin,
Longhena'nın orijinal planına bağlı kaldığı görülmektedir.
Ca' Rezzonico
19ncu yüzyılda
19ncu yüzyılda saray cizvit koleji
haline geldi. Fakat karmaşık bir miras yapısı sonucunda saray
Pindemonte-Giovanelli ailesinin eline geçti. 1832 yılında aile sarayın tüm
mobilya ve koleksiyonlarını sattı. Sadece freskler yerinde kaldı (In situ). 1837 yılında Ca' Rezzonico, Kont Ladislao
Zelinsky tarafından edinildi. Onun zamanında saray aristokratik bir aileden
gelen kişiye kiralandı. 1880 lerde saray, ressam Robert Barrett Browning'in evi oldu. Ressamın babası ise bir şair olan Robert
Browning olup, 1889
yılında bu sarayın asma katında ölmüştür. Bu zamanda Amerikan portre ressamı John Singer Sargent de sarayda bir atelyeye sahipti.
1906 yılında Browning, Alman İmparatoru II. Wilhelm'in
teklifini görmezden gelerek binayı kont Lionello von Hierschel de Minerbi'ye sattı. Sanat aşığı Minerbi,kendinden önceki Bon
ailesi gibi sarayda 1935 yılına kadar savurgan bir hayat sürdü ve parası
tükendi.
Ca' Rezzonico
bugün
1935 yılında genişçe bir görüşmeden sonra
Ca' Rezzpnico 18nci yüzyıl büyük Venedik sanat koleksiyonunu göstermek için
Venedik Şehir Konseyi tarafından elde edildi. Çünkü yer yetersizliği onun Correr
Müzesi'nde teşhirini engelliyordu.
Ca' Rezzonico, 1936 yılında halk müzesi
olarak açıldı. Bugün Venedik'in en zarif müzelerinden biridir. Bu onun büyük
ölçüde eşsiz karakterinden dolayıdır. Burada büyük saraylar için dizayn edilmiş
objeler sergilenmektedir.
Ca'
d'Oro
Ca' d'Oro (tam olarak Palazzo
Santa Sofia) Venedik, Büyük Kanal'daki en güzel saraylardan biri olarak kabul edilir.
Sarayların en eskilerinden biri, duvarlarının yaldızlanması ve krom rengi kaplı
olması dolayısıyla Ca' d'Oro (golden house:Altın ev) olarak bilinir.
Saray 1428 ve 1430 yılları arasında Contarini ailesi için inşa edildi, bu aile 1043 ile 1676 yılları
arasında Venedik'e sekiz Venedik ve Cenevoza dükası sağladı. Seçilme üzerine, her
bir yeni düka kendi sarayını terk etti ve Venedik ve Cenova Dükası Sarayı'nda ikametgah yeri aldı.
Ca d'Oro nun mimarları Giovanni
Bon ve onun oğlu Bartolomeo
Bon'du. Bu iki heykeltraş ve mimarın işi Venedik'te Gotik mimariyi
örnek teşkil ettirmekti. Bu mimarlar, Venedik ve Cenova Dükası Sarayı ve özellikle Porta
della Carta ile onun
anıtsal heykeliSolomon'un yargısı ile en iyi şekilde biliniyorlardı.
Ca' d'Oro nun Büyük Kanal üzerindeki ön
tarafı Bon'un Venedik çiçeksel gotik stili tarzında inşa edildi. Bu stile yakın
diğer yapılarBarbaro
Sarayı ve Giustinian
Sarayıdır. Venedik mimarları tarafından tercih
edilen bu zarif çizgisel stilin yeri, onaltıncı yüzyılın sonuna kadar tam
anlamıyla barok süslemesi
tarafından alınmadı.
Venedik Gotik stili dış görünüşte Bizans mimarisidir. Ca' d'Oro'nun giriş zemininde bulunan sütünlu kısım ile
kanaldan doğruca giriş salonuna (portego de mezo) geçilir. Bu sıra
sütünlar üzerinde balkonla çevrili olan ana salonun bulunduğu birinci kat yer
alır. Bu balkondaki sütunlar ve kemerler Korint sütun başlığına sahiptir. Bunun
üzerinde bulunan kattada daha küçük dizaynda tertip edilmiş balkon bulunur.
Sarayı basitçe tarif etmek gerekirse, O Orta Çağ kilisesi ve
İslam Fas mimarisi (711-1492 arasında Afrika'nın kuzey kısmının bir parçasında,
İspanya'nın ve Portekiz'in bir kısmında egemen olmuş islam mimarisi)mabedi
arasındaki bir dört yol ağzıdır.
Venedik Cumhuriyeti'nin 1797 yılında çöküşünü takiben, saray birkaç defa
sahip değiştirdi. Ondokuzuncu yüzyıldaki bir sahibi bale dansçısı Marie Taglioni, iç
avludaki gotik merdiveni kaldırdı (bugün bu olay vandalizm olarak kabul
edilebilir) ve ayrıca avluya bakan çok süslü balkonları tahrip etti.
1922 yılında saray, onun son sahibi baron Giorgio
Franchetti tarafından
vasiyetle bırakma yoluyla devlete geçti. Kendisi sarayı 1894 yılında elde
etmişti. Sarayı eski haline getiren tam teşekküllü yenilemeyi (merdivenlerin
yenilenmesini de içerir) takiben, saray bir galeri olarak halka açıktır.
MUSEO CORRER
PALLAZZO CONTARINI DEL BOVOLO
I Gesuiti, Venice
Caffe floiran
San zaccaira venice
Isoladi san Michele
Santa maria dei miracoli venice
Palazzo
Grassi
Palazzo Grassi veya Palazzo
Grassi-Stucky, İtalya’nın Venedik şehrindeki Büyük Kanal’da yer alan ve Venedik Klasik mimari tarzından inşa
edilmiş bir yapıdır.
Giorgio
Massari tarafından
tasarlanan yapı 1748 ile 1772 yılları arasında inşa edilmiştir.Venedik şehrinin Büyük Kanal bölgesinde yer alan bu yapı, çevresindeki Bizans, Romanesk ve Barok Venedik
yapılarına kıyasla daha sonradan inşa edildiği için, akademik klasik stilde
inşa edilen cephesi daha ön plana çıkmaktadır.
Yapının ilk sahipleri olan Grassi ailesi
1840 yılında satmasından sonra, Palazzo Grassi birçok farklı kişi tarafından el
değiştirmiştir. En son olarak Fiat Grubu’nun
dönemindeki genel müdürü olan Gianni Agnelli tarafından satın alınmış ve de
Antonio Foscari Widmann Rezzonico tarafından tam kapsamlı bir restorasyon
çalışması ile tamir edilmiştir. Yapı günümüzde bir sanat galerisi olarak
kullanılmaktadır. .[1]
1984 ile 1990 yılları arasında Pontus
Hulten tarafından yönetilen sanat müzesinde 600 kişilik bir açıkhava tiyatrosu
da yer almaktadır. 2006 yılında yapı Fransız bir işadamı
olan François Pinault tarafından satın alındığından beri burada kendisinin
kişisel sanat koleksiyonları sergilenmektedir. Şu anda New York’ta yaşayan
Grassi ailesinin yakın zamanda yapıyı tekrar satın alıp sanat müzesi olarak
korumak istediğini de belirtmiştir.[2]
CA PESARO
SANTA MARIA FORMOSA
MUSEO
DI PALAZZO MOCENIGO
GIARDINI
DELLA BIENNALLE
SANTO
STEFANO
BIBLIOTECA
MARCIANA
SAN
SEBASTIANO
Scuola Grande di San Giovanni Evangelista
Museo di Storia
Naturale di Venezia
SCALZI
CAMPO SAN POLO
SANTA MARIA
ZOBENIGO
SAN ROCCO
SAN TROVASO
GESUATI
FONDACO DEI TURCHI
Church of Santa
Maria e San Donato
Ponte della
Costituzione
SAN
BORTOLOMEO
SANSTAE
SAN
SAMUELE
San Nicolò dei Mendicoli
San Moisè
San Geremia
POVEGLIA
No comments:
Post a Comment